“Öğrenciler kendilerini iyi yetiştirmeli”
Afyonkarahisar
OSB Özel Rahmiye Sare Palalı Anadolu Teknik Koleji’nin kariyer günleri
etkinliğinde konuşan Vali hakan Yusuf Güner, öğrencilerin kendilerine hedefler
koyarak, hedefe ulaşmak için kendisini iyi yetiştirmesi gerektiğini söyledi.
Afyon
Organize Sanayi Bölgesi içerisinde 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında eğitim
vermeye başlayan Afyonkarahisar OSB Özel Rahmiye Sare Palalı Anadolu Teknik
Koleji’nin kariyer günleri etkinliğine katılan Vali Güner hayatındaki ve meslek
hayatındaki deneyim ve tecrübelerini öğrencilerle paylaştı. Teknik Kolej’inde
yapılan Kariyer Günü etkinliğine Valimiz Güner’in yanı sıra, okulun yapımını
üstlenen hayırsever işadamı İsmail Palalı, Kolejin kurucusu Önder Artuk, Okul
Müdürü İbrahim Çakal, öğretmenler ve öğrenciler katıldılar.
“DEVLETİMİZ
TEKNİK ELEMAN AÇIĞINI KURDUĞU OKULLARLA GİDERMEYE ÇALIŞIYOR”
Kariyer
Günü programında bir konuşma yapan Vali Güner, öğrencilik yaşamı ile meslek
hayatı hakkında bilgiler verirken, öğrencilere yaşamlarının her anında
hayallerinin ve hedeflerinin olması gerektiğini belirtti. Ve bu hayallerini
gerçekleştirmek için çok çalışmalarını istedi. Valimiz Güner, öğrencilere
hitaben yaptığı konuşmada; “Devletimiz teknik eleman ihtiyacındaki açığı, bu noksanlığı
yakaladı ve bu işin artık üretimini yapan firmalarla, en önemli sermaye olan
insan sermayesini, insan gücünü ve gençleri özellikle yaş iken, sizler yaş bir
ağaca benzersiniz çünkü buluşturdu. Bu çok önemlidir. Sizlerin meslek lisesini
tercih etmiş olmanız, meslek branşları bağlamında elektrikdir, gıdadır,
elektronikdir, makinadır, bunlarla uğraşacak olmanız sizin için burada
bulunmanız yönüyle büyük bir şanstır. Artı bu şans iş sahibi ve iş adamı
açısından da geçerlidir. Devletimiz OSB’nin içindeki okullarda öğrenimlerini
sürdüren sizlerin okul ücretinizi ailelerinizden değil, kendi bütçesinden
ödüyor. Normal koleje giden çocukların okul ücretleri ise aileleri ödüyorlar.
Bu da devletimizin hem sanayiciye, hem de sizin gibi meslek sahibi olmak isteyen
öğrencilerimize sunduğu büyük bir avantajdır. Eğer lise birden itibaren işi çok
sağlıklı ve sağlam tutarsanız, inanın Üniversitede alacağınız diplomadan daha
geçerli olan bir meslek sahibi olmayı, bir iş sahibi olmayı elde edersiniz.
Madem meslek liselerini tercih ettiniz ve her gün bu tozlu topraklı yollardan
gelerek organize sanayi bölgesi içersindeki sanayi kokulu yerlerin havasını
soluyorsunuz, bunla hemhal olmaya çalışıyorsunuz, burayla entegre olmaya
çalışıyorsunuz, ben sizin yerinize olsam yazlarımı çok iyi değerlendiririm.
Sadece okuldaki atelye çalışmalarını değil, öncelikle yazın da mutlaka burada
bir yerde, bir işletmede görev almaya çalışırım. Bununla beraber meraklı
olurum, merakımı doğru oluştururum ve doğru alana kendimi yönlendiririm. En önemli
kritik viraj ise mutlaka iş tecrübesi edinmek için gayret ederim, çünkü sizin
burada bulunmanızın gayesi ve temel noktası bu olmalı. Dolayısıyla sizleri
getirmek istedikleri nokta nasıl bir sanayi elemanı olabilirsiniz, daha sonra
nasıl bir sanayici olabilirsiniz. Sanayi elamanı olmak ve sanayici olmak sadece
diplomayla olmuyor, birincisi merak etmekle oluyor ve ikincisi iyi bir insan
olmakla oluyor. Dolayısıyla devletimizin, ailelerinizin ve bizlerin sizlerden
beklediği budur” diye konuştu.
GÜNER ÖĞRENCİLERE
GELECEK HEDEFLERİNİ SORDU
Öğrenciler
arasından rastgele kura yöntemiyle seçim yaparak bazı öğrencilerle sohbet eden
ve sorular soran Vali Güner, en çok öğrencilerin ilerdeki hedeflerini ve
üniversitede hangi bölümleri okumak istedikleri konusu üzerinde durdu.
Güner öğrencilerle sohbet havasında geçen konuşmasında; “ Doğru bir hedefi
seçmiş olabilirsiniz, doğru yerde olabilirsiniz, bulunduğunuz yer size bu işin
aynası olarak laboratuar özelliğini teşkil edecek iş yerleri ve sanayiler
olabilir, ama bunun dışında çok önemli bir şey daha var, iyi bir birey olmanız
gerekiyor. Bir insan eğer iyi bir birey olmazsa, iyi bir hedefi yakalaması, iyi
bir hedefe tutunması, doğru bilgiye sahip olmasına rağmen her zaman mümkün
olmayabilir. İyi bir birey nasıl olunur. İyi bir birey olmak için öncelikle iyi
bir insan modelini tespit etmek lazım. İyi insan modeli nedir, sabırlı
olabilen, şevkatli olabilen, sevgi dolu olabilen, saygı dolu olabilen insandır.
Şimdi ben dört tane S’den bahsettim. Bunlar eğer insanda olursa, farkında
olmadan etraflarına olumlu bir hava, olumlu bir elektrik verirler ve daima
etrafındaki insanlardan da olumlu şeyler alırlar. Biz genelde söyle düşünürüz,
yaptığımıza kötü yada iyi deriz. Onun bize geri dönmeyeceğini düşünürüz. Nasıl
tabiatta hiç bir şey boşlukta değilse, yaptığımız hiç bir şey de boşlukta
değildir. İyilik yaparsak o iyilik hiç ümit etmediğimiz bir yerde karşımıza
döner ve bizim işimizi kolay kılar. Eğer kötülük yaptıysak o kötülük o anda
karşımıza çıkmayacak zannederiz ama aradan zaman geçer ve hiç tahmin
etmediğimiz bir yerde karşımıza çıkar. Onun için bizim yaptığımız hiçbir şeyin
boşlukta olmadığını, tabiat nasıl boşlukta değilse, boş değilse, bu evrende
yaptığımız hiçbir şeyinde boşuna gitmeyeceğini düşünerek hareket etmemiz lazım.
Bunun için de çok inançlı olmamız lazım. İnançlı olmak demek insanın sadece
dogmatik tabuvari bir takım şeyler sahip olması demek değildir. Hesap
yapabilen, modern düşünebilen ve yaptığı işin muhasebesini iyi yapabilen
insanlar genelde inançlı insanlardır. İnançlı insanlar üretim yapan
insanlardır. Üretim yapan insanlar topluma, geleceğe yön veren önemli
bireylerdir” diye konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder